Cumartesi, Mayıs 17, 2008
Hastalığını söyle kişiliğini söyleyelim!
ABD'li sağlık terapisti Debbie Shapiro'ya göre, geçmişiyle uzlaşamayanlar
kalp krizi, kendini yeterince zeki bulmayanlar kepek riski altında
ABD'de satışa sunulduğu günden bu yana büyük ilgi gören Debbie Shapiro'nun
"Bedeninizi Dinleyin" isimli kitabı Türkiye'de Yakamoz Yayınları tarafından
yayımlandı. Hastalıkların aslında kişilerin duygu ve düşüncelerinin
etkisiyle ortaya çıktığını savunan Shapiro'ya göre, hastalıklar ruhun
aynası. Shapiro'nun iddiasına göre bazı hastalıklar ve nedenleri şöyle:
KALP KRİZİ: Hiçbir şey hissetmemek amacıyla kalbini bir kafese kapatan,
geçmişteki acılara, sıkıntılara takılıp kalan, affetmeyi reddedenlerde
görülür. Ayrıca, yaşamını askeri bir disiplin içinde programlayan, tamamen
işe odaklanarak duygusal yönünü zayıflatan ve duygularını bastırmaya
çalışanlar risk altındadır.
YÜKSEK TANSİYON: Yüksek tansiyonlu kişiler, genellikle kendileriyle
yüzleşmemek için, sürekli bir şeylerle uğraşan aşırı aktif insanlardır.
Öfke, baskı, panik ve korku durumları etkili olur.
DÜŞÜK TANSİYON: Yaşama korkusuz bir şekilde katılmaya direnmenin
göstergesidir. Kişi hayatla yüzleşmeyi beceremez ve pes eder.
KEPEK: Kişinin kendisini yeterince zeki ya da güvenilir bulmaması kepeğe yol
açabilir.
SAFRAKESESİ: Safra taşı, başkalarını mutlu etmeye çalışırken, kişinin
kendisini ihmal etmesinden ve ihmal edilmiş hissetmesinden kaynaklanır.
Başkalarına "Hayır" diyememe etkilidir.
MİGREN: Kişinin yaşam gücünün azalması, hayata katılmaktan kaçınması,
kabuğuna çekilmek istemesi anlamına gelir. Migren genellikle korkularla,
hayal kırıklıklarıyla ve karşılanamayan psiko-duygusal beklentilerle
bağlantılıdır.
FELÇ: Beyne kan gitmemesi sonucu oluşan felç, stresin sinir sistemi üzerine
bindirdiği yükten kaynaklanır.
FITIK: Mükemmeliyetçi, bir şeyleri takıntı haline getiren, altına girdiği
yükler altında ezilen kişilerde görülür.
OSTEOPOROZ: Boş vermişlik, umutsuzluk ve çaresizlik, amaçsızlık, eşinden
yeterince ilgi görememe etkili olur.
MİYOP: Geleceğin güvensiz olduğunu düşünen, içe dönük, yalnız, utangaç
kişilerdir.
HİPERMETROP: Dışa dönük kişilerdir. Sürekli olarak başkalarının yaşamlarını
ilgilendiren işlerle meşgul olurlar, kendilerine bakmaya zaman ayırmazlar.
SİNÜZİT: Kendini kısıtlanmış, engellenmiş hissedenlerde, eski
alışkanlıklarından kurtulamayanlarda, ilgiyi reddedenlerde görülür.
UÇUK: Duygusal stres dönemlerinde ve ilişkilerde çatışmalar yaşandığında
ortaya çıkar. Cinsel sorunlar da uçuğa neden olabilir.
ZONA: Uzun zaman boyunca biriken içsel acının ve gerilimin göstergesidir.
BÖBREK TAŞI: Geçmişteki üzücü deneyimleri dile getirmeyip içinde
biriktirenlerde görülür; çözülmemiş meseleler neden olur.
NASIR: Başkalarıyla olan ilişkilerinde set çekip duygularını engelleyen
kişilerde olur.
KULAK ÇINLAMASI: Dikkatin dağıldığı, başkalarına ve özellikle kişinin
kendisine dikkatini vermediği dönemlerde ortaya çıkar.
ZATÜRRE: Hayatla baş etme güçlüğü çekildiği, durup dinlenme isteği ve
yardıma gereksinim duyulduğu dönemlerde ortaya çıkar.
DAMAR HASTALIKLARI: Duygusal açıdan bağlanmaktan kaçınan, sürekli çabalarken
kendisini ihmal eden, her şeyi kendi başına halledebileceğini düşünen, katı
tavırlı kişilerdir.
'Hipoglisemi' hastaları kendilerini ihmal ediyor
Kitaba göre şeker hastalığı, birisini kaybetmek ya da yalnızlık hissinin
etkili olduğu durumlarda oluşuyor. İlerleyen yaşlarda ortaya çıkarsa, kişiye
gösterilen sevgi ve ilginin reddedildiğinin işareti. "hipoglisemi" ise kan
şekerinin düşmesi olarak tarif ediliyor. Hipoglisemi, başkalarına vakit
harcarken kendini ihmal edenlerin rahatsızlığı. Bu hastalık, sevilme, ilgi
görme gereksinimini belirtiyor.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa